Eski Ahite göre göğün 6. katındaki Kerubim ve Serafim, Tanrı'ya en yakın göksel varlıklardır.
Asurca'dan İbraniceye geçen ''Keruv'', yakın olan anlamına gelir. Kerubim ise İbranice'de ''Keruv''un çoğuludur. Kerubim, kanatlı doğaüstü varlıklardır. Eski ve Yeni Ahit'te başı kral, gövdesi boğa olan kartal kanatlı kurtarıcı olarak tarif edilir. Keruv-Kerubim bazen 4 kanatlı ve insan başlı olarak da tarif edilir. İki kanatlarını uçmak ve diğer iki kanatlarını da vücutlarını kapatmada kullanırlar; Keruvların kanatlarının altında insan eline benzer uzuvlar vardır. Şeytan da bir Kerubim dir.
Adem'i cennetten kovan Tanrı, geri dönmesini engellemek için ateşten kılıçları olan Kerubim'leri görevlendirir.
Yaratılış: 3:1-24: (...) Böylece RAB Tanrı, yaratılmış olduğu toprağı işlemek üzere Adem'i Aden bahçesinden çıkardı. Onu kovdu. Yaşam ağacının yolunu denetlemek için de Aden bahçesinin doğusuna Keruvlar ve her yana dönen alevli bir kılıç yerleştirdi.''
Seraphim ise, Tanrı'nın Tahtını korumakla görevli en üst sıradaki melektir. Tanrı'nın sevgisi ile yandıkları için ''yanan melekler'' şeklinde de tasvir edilir. Altı kanatları vardır.
Seraphim ve Kerubim , Yahudi ve Hristiyanlık geleneklerine göre en üst düzeydeki meleklerdir.
Ayasofya kubbesinde birbirine tam eş olmayan dört melek figürü işlenmiştir. Bu melekler cennette Tanrı'nın tahtını koruduğuna inanılan, bir baş ve altı kanattan oluşan, Seraphim betimleridir. Doğuda yer alan melekler mozaikten yapılmış, batıdaki iki melek ise Doğu Roma Döneminde bozulmuş ve fresko olarak yenilenmiştir. Seraphimler, kubbeyi taşıyan melekler olarak tasvir edilmiştir.
Pandantiflerde yer alan melek figürlerinin yüzleri Osmanlı Dönemi'nde yıldız biçimli madenî bir kapak ile kapatılmıştır. 2009 yılında kubbede yapılan mozaik onarımları sırasında, kuzeydoğudaki melek tasvirinin yüzünü örten kapak açılarak, meleğin yüzü ortaya çıkartılmıştır.
Fotoğrafta bin yıldan fazladır kubbeyi korumakla görevli Seraphim meleğinin ortaya çıkartılan yüzü gözüküyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder