Bu Blogda Ara

18 Ekim 2019 Cuma

Dokuz Oğuz Destanında Gök Kızı

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, ayakta duran insanlar, bulut ve gökyüzü

Dokuz Oğuz Destanında Gök Kızı

Böğü Han, bir gece otağında uyumak için yatağına girmişti. Birdenbire pencerenin açıldığını içeriye semavi bir kızın girdiğini gördü. Bu kız meleklerden daha güzel, perilerden daha cazibeli idi. Böğü Han neye uğradığını anlayamadığından gözlerini kapayarak kendisini uyuyor gibi gösterdi. Kız sağa döndü, sola döndü, genç Hakanı uyandırmak için çok çalıştı. Fakat bir türlü uyandıramadı. Nihayet ümidini keserek pencereden çıktı. Ertesi gece kız yine geldi. Genç Hakan yine kendisini derin bir uykuya dalmış gibi gösterdi. Kız yine bu uykucu hükümdarı uyandıramayarak çekildi gitti. Sabah olunca Böğü Han kızın yine geleceğini düşünerek, buna bir çare bulmak üzere işi vezirine açtı.
Vezir dedi ki:
“Hakanım, bunda korkacak bir şey yok. Belki hepimizin sevineceği hayırlı bir fal var. Bu kız bir ilahe olmalı, gelişi size kutlu bilgileri öğretmek içindir yarın gece yine gelirse, artık kendinizi uykuda göstermeyiniz. O zaman ne için geldiğini anlarsınız”.
Üçüncü gece kız yine geldi. Fakat bu defa Böğü Han onu hürmetle karşıladı. Ve ona bir ilaheye arz edilmesi lazım gelen ihtiramı (saygıyı) gösterdi. Bu kız, vezirin keşfettiği gibi, gerçekten bir ilahe idi. Böğü Han’a yeni bir din öğretmek için gelmişti.
Gök kızı, Böğü Han’a “arkamdan gel” dedi. Genç hükümdar ilaheyi takip etti. Az uz gittiler dere tepe düz gittiler. Nihayet Ak Dağ’a ulaştılar. Orada Böğü Han’a yeni dinin gizli Hakikatlerini anlatmaya başladı. Bundan sonra, her gece Gök kızı otağa gelir, Böğü Han’ı Ak Dağ’a götürürdü. Bu hal yüzlerce gece devam etti. Böğü Han yeni dinin bütün sırlarını öğrendi ve bütün dini ve sihri kudretlere mazhar oldu. Bir gece artık bu esrarengiz mülakatların son gecesi idi. Gök Kızı veda ederken dedi ki:
“Yerde gökte ne varsa hepsini öğrendiniz. Ben artık gelmeyeceğim. Yarından itibaren dünyanın dört bucağını fethe başlayınız ve gösterdiğim yolda adalet yapınız. Size öğrettiğim hakikatları her tarafa yayınız!”
Sabah olunca kardeşlerini çağırdı. Her birini bir orduya tayin ederek bunları dört bucağın fethine gönderdi. Kendisi de büyük bir ordu ile Çin’in üzerine yürüdü. Hepsi seferlerinde muvaffak oldular.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bozkurt

  Sivas Cer Atelyesi’nde 1939 - 1953 yılları arasında demiryolu araçlarının sadece bakım ve onarımları yapılır. Kuruluşundan tam 14 yıl sonr...