Bu Blogda Ara

1 Ekim 2019 Salı

Dünyanın En Esrarengiz Ressamı 'İnsanlar ve Cinlerin Ustası' Mehmed Siyah Kalem'in 23 Çizimi











Üstad Mehmet Siyah Kalem'in yaşamı ve kimliği bilinmiyor. Tarih kaynaklarından hiçbiri ondan söz etmiyor. Gerçek adı bile belli değil. Kimi resimlerin üstüne "Kâr-ı Üstad Muhammed Siyah Kalem" (Üstad Mehmet Siyah Kalem'in işi) yazılmış.. Hakkında pek çok rivayet var. Kesin olarak bilinen tek şey ise tarihin en esrarengiz ustalarından biri olduğu...

1. Maveraünnehir civarında yaşamış bir Türk olduğu kabul edilmektedir






Maveraünnehir civarında yaşamış bir Türk olduğu kabul edilmektedir.
Testereyle ağaç kesen demonlar
Siyah Kalem hakkındaki muhtelif rivayetler, yerli-yabancı araştırmacılar tarafından dile getirilmiştir. Ancak genel olarak, 15. yüzyılda Orta Asya, Türkmenistan, Maveraünnehir civarında yaşamış bir Türk olduğu kabul edilmektedir.

2. Eserlerinin Yavuz Sultan Selim tarafından Topkapı Sarayı'na getirildiği düşünülüyor.








Eserlerinin Yavuz Sultan Selim tarafından Topkapı Sarayı'na getirildiği düşünülüyor.
Bir insanı kaçıran dev
Topkapı Sarayı’nda “Fatih Albümü”nde yer alan çizimlerin, Yavuz Sultan Selim’in İran seferi sırasında ele geçirildiği ve saraya getirildiği düşünülüyor.

3. Eserleri, batılı bazı ressamları da etkilemiştir.








Eserleri, batılı bazı ressamları da etkilemiştir.
Büyüyle düğümlenmiş demonlar
Topkapı Sarayı’ndan çıkarılarak Batılı ülkelere götürülmüş bir koleksiyondan da bahsediliyor. Zaten Siyahkalem’in pek çok Batılı araştırmacının ilgi odağı olması, Batılı bazı ressamları etkilemesi de büyük ihtimalle bundandır.

4. Çizimlerde hem çağın gündelik hayatını hem de doğaüstü yaratıklara yer verilmiş.








Çizimlerde hem çağın gündelik hayatını hem de doğaüstü yaratıklara yer verilmiş.
Bir kamp alanı
Mehmed Siyah Kalem minyatürleri zamanın belirsiz derinliğinde Asya kültür ortamında yaşamış insanların gündelik hayatını yansıtmakta.

5. Eserlerde çok farklı ırklardan ve sosyo-ekonomik statüden insana rastlanır.








Eserlerde çok farklı ırklardan ve sosyo-ekonomik statüden insana rastlanır.
Siyah Kalem resimleri, kukla ve gölge oyununda olduğu gibi, bizi çok çeşitli tiplerle karşılaştırır. Bunlar arasında değişik ırklardan ve halklardan tipler görürüz: Türk, Moğol, Hint, Zenci; değişik inançlardan olanlar: şaman, gezici derviş, buddhist ve nesturi rahipleri; zengin,fakir, üst sınıftan görkemli efendiler, ağır yaşamın izleri yüzlerinde okunan göçebeler...

6. Göçerler, sıradan insanlar, dervişler, Budistler, şamanlar, Hristiyan keşişler ve doğaüstü varlıkları betimler.




Göçerler, sıradan insanlar, dervişler, Budistler, şamanlar, Hristiyan keşişler ve doğaüstü varlıkları betimler.
Dövüşen demonlar
Göçerler, sıradan insanlar, dervişler, Budistler, şamanlar, Hristiyan keşişler ve doğaüstü varlıkların oluşturduğu sürekli hareket halindeki toplumsal sahne söz konusu. Siyah Kalem’in sanatının eşsizliği sadece insan ve gündelik hayatı dışında doğaüstü yaratıkları betimlemesinde de yatar.

7. Demonlar üzerinden çürüyen insani değerler temsil ediliyor.








Demonlar üzerinden çürüyen insani değerler temsil ediliyor.
Dans eden demonlar
Siyah Kalem’in demonları yer ile gök arasında saltanat süren, insan varlığının karşı kıyısını temsil ederler ve iyi ile kötüyü birbirinden ayıran gerçeklik dengesinin Siyah Kalem minyatürlerindeki ağırlık noktasını oluştururlar. Nakkaş hayal kurmamış, sadece insanın karanlıktaki yüzünde çürüyen değerler için bir beden tasarlamıştır.

8. Çizimler tamamen hayal ürünü değildir.








Çizimler tamamen hayal ürünü değildir.
Nakkaş hayal kurmamış, sadece insanın karanlıktaki yüzünde çürüyen değerler için bir beden tasarlamıştır.

9. Demonik varlıklar, Şamanizmin ve Budist ikonografiden izler taşırlar.








Demonik varlıklar, Şamanizmin ve Budist ikonografiden izler taşırlar.
Güreşen iki demon
Şamanizmin ve Budist ikonografinin açık izlerini taşıyan bu demonik varlıklar, sıradan insanlarla birlikte aynı gündelik hayatı paylaşırlar.

10. İpekyolu'nda anlatılan efsaneler işlenmiştir.








İpekyolu'nda anlatılan efsaneler işlenmiştir.
Mehmed Siyah Kalem’in sanatının ana etkeninin İpek Yolu olduğuna şüphe yoktur zira bu yoldan sadece mallar ve değerli taşlar değil aynı zamanda kültürler, inançlar, efsaneler ve sanatlar da taşınmaktadır.

11. Çizimler, sürekli bir hikayenin parçalarını oluşturuyorlar.






Çizimler, sürekli bir hikayenin parçalarını oluşturuyorlar.
Mevcut resimlerin bir hikâyenin veya hikâyelerin çizimleri olduğu tezi doğru görünüyor. Çünkü resimlerde bir hareketlilik ve devamlılık göze çarpmakta.

12. İlk defa 1910 yılında Münih'te Max van Berchem'in grişimiyle sergilendi.








İlk defa 1910 yılında Münih'te Max van Berchem'in grişimiyle sergilendi.
II. Dünya savaşından sonra tekrar gündeme gelen Siyah Kalem, dönemin Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Tahsin Öz’ün bir albümde yer alan 2 adet Fatih Sultan Mehmet minyatürüne atfen Fatih Albümü olarak adlandırması uzun yıllar süren bir yanlışlığa da yol açar.

13. Bazı tarihçiler diğer adı Bahşi Uygur olan Herat’lı Muhammet Nakkaş olduğunu ileri sürmüştür.








Bazı tarihçiler diğer adı Bahşi Uygur olan Herat’lı Muhammet Nakkaş olduğunu ileri sürmüştür.
Bazı tarihçiler, diğer adı Bahşi Uygur olan Herat’lı Muhammet Nakkaş olduğunu ileri sürmüştür. Timurlu kaynaklarında ise Bahşi Uygur’un Uygurlu Ali Şir Nevai’nin kütüphanecisi olduğu belirtilmiştir. Bedi el Zaman Mirza’nın hizmetine girdikten sonra Irak’a ve Hicaz’a gittiği ve 1507’de Herat’ta öldüğü de rivayet edilmiştir.

14. Uygur kültüründen esintiler barındırır.








Uygur kültüründen esintiler barındırır.
Araştırmacılar, minyatürlerin İran üslubundan ziyade Orta Asya üslubuna benzediğini söylemekte. Orta Asya derken de Çin üslubundan ziyade Uygur üslubuna yakınlığı dile getirilmekte.

15. Resimler, göçebe kültürün sanatı hakkında bilgi verirler.







Resimler, göçebe kültürün sanatı hakkında bilgi verirler.
Resimler, henüz İran’la temas etmemiş bir göçebe kültürün sanatı hakkında fikir vermesi, eski ve kökleşmiş bir sanat geleneğini tanıtması açısından önemlidir. E. Grube’ye göre dekoratif ve fantastik özellikler gösteren bu çizimler Timurlu devrinde Herat’ta, 15. yüzyıl başlarında Tebriz’de yapılmıştır.

16. Orta Asya ve Şamanizm dinine bağlı halkları temsil etmektedir.








Orta Asya ve Şamanizm dinine bağlı halkları temsil etmektedir.
Beyhan Karamağaralı ise Semerkant’ta bir saray atölyesinde 15. yüzyıl sonunda üretildiklerini ileri sürmüştür. Bir atölyede aynı üslupla birkaç kişi tarafından yapılmış olabilirler. Resimlere zamanında ressamı belirten imzanın atılmaması sanatsal amaçlı değil hikayeyi görselleştirmek için oluşturuldukları fikrini güçlendirir. Araştırmaların ortaya çıkardığı ortak kanı bu çizimlerin Orta Asya kökenli olduğudur ve Şamanizm dinine bağlı halkları temsil ettiğidir.

17. Günlük hayattan aktarımlara da yer verilmiştir.








Günlük hayattan aktarımlara da yer verilmiştir.
Bir savaşçı ve atı
Siyah Kalem’in betimlemelerinde Şaman’ın dansı, binek hayvanlarını gözden geçiren tüccarların kaygılı yüzleri, çamaşır yıkayanlar, güç gösterisinde bulunanlar, gündelik işlerin rutini içerisinde kendi hayat kozalarını örenler Siyah Kalem’in insanlarıdır. Bu insanlar arasında İpekyolu'nun yoğurduğu kültürlere ait Çin, Moğol, uygur ve Hristiyan Avrupalılara sıkça rastlanır.

18. Kalıpların dışında, kendine has bir üslubu vardır.








Kalıpların dışında, kendine has bir üslubu vardır.
Siyahkalem’in bu kadar meçhul kişiliğine rağmen çizimlerinin bu kadar meşhur olmasının sebebi ise, belli kalıplar içinde çizilen minyatür sanatının, kendine has farklı üslubu ve yorumuyla, kalıplarını zorlayan ve resme kaçan çizimler yapmış olmasıdır.

19. Esrarengiz ve masalsı bir dünyası vardır.








Esrarengiz ve masalsı bir dünyası vardır.
Siyahkalem’in dünyası masalsı bir dünyadır ve orada her şey mümkündür. Çizimlerinde, aslında şifahî (sözlü) kültürün çizgilerle ifade edilmiş hikâyelerini-mesellerini okuyabilir, şifahî kültürümüzün esrarlı dünyasına adım atabiliriz.

20. Çizimlerdeki insanlar, hayvanlar ve demonlar farklı açılardan gösterilmiştir.








Çizimlerdeki insanlar, hayvanlar ve demonlar farklı açılardan gösterilmiştir.
Derinliği olmayan bir yüzey üzerindeki hacimli ve yere sağlam basan figürler el ve kol hareketleriyle, karşılaşma, buluşma, konuşma gibi durumlar ve çömelmiş, eğilmiş ve ayakta asaya abanmış duruşlar içindedirler. Onları farklı açılardan gösterme kaygısı bazen biçimlerde çarpıtmaya da neden olmuştur. Özellikle hayvan çizimlerinde bunu görmek mümkündür.

21. Şamanizm ve İslami dönemin birbiriyle kaynaştığı döneme aittir.








Şamanizm ve İslami dönemin birbiriyle kaynaştığı döneme aittir.
Orta Asya Şamanizm’inin ve İslami dönemin birbiriyle kaynaştığı Siyah Kalem üslubundaki resimlerin dini konulu sahnelerinde insan ve hayvan karışımı siyah, kırmızı, sarı derili ve çirkin, buruşuk yüzlü, boyunsuz devler tasvir edilmiştir.

22. Devlerin ve demonların özellikleri ve hayatı detaylıca tasvir edilmiştir.






Devlerin ve demonların özellikleri ve hayatı detaylıca tasvir edilmiştir.
Sanatçının kafasında oluşturduğu ve kağıda geçirdiği bu hayvansı figürlerin çok büyük olan elleri ve ayakları pençelerle son bulur. Genellikle ikili gruplar halinde ve değişik açılardan görülen yaratıklar içki içerler, büyü yaparlar, dans eserler, birbirleriyle ya da bir dragonla dövüşürler, güreşirler, at ve insan kaçırırlar. Bilinmeyen bir tanrıya at kurban ederler.

23. Demonlar büyücülük yapar, kavga eder ve çok kötü müzik yaparlar.








Demonlar büyücülük yapar, kavga eder ve çok kötü müzik yaparlar.
Çizimlerden birinde bir demonun eliyle kulaklarını kapaması müzik aleti çaldıklarında çıkan gürültüye kendilerinin de tahammül edemediğini gösterir. Hep hareket halinde, enerjik, güçlü ve masalsı yaratıkların boyunlarında, kollarında ve bacaklarında altın halkalar bulunur. Maden çubuklar, zincir ve ziller ayrıca ruhları büyülemek için ince uzun bezler, ip, çıkrık ve ucuna bir ip bağlanmış hayvan ayakları gibi araçlar kullandıklarını resimlerden anlarız.

BONUS: Siyah Kalem çizimlerinin yer aldığı posta pulları.







BONUS: Siyah Kalem çizimlerinin yer aldığı posta pulları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bozkurt

  Sivas Cer Atelyesi’nde 1939 - 1953 yılları arasında demiryolu araçlarının sadece bakım ve onarımları yapılır. Kuruluşundan tam 14 yıl sonr...