KÖPEK: Altay yaradılış
destanlarından birinde köpek motifi de göze çarpar. Ülgen’in sarayına bekçi
olarak konulan köpek, Erlik’in saraya girmesine izin verir. Erlik köpeğe kurt
ve açlık duymayacağı yitecekler vaat etmiştir. Şaman yer altı dünyasına yaptığı
yolculukta köpekle karşılaşır. Bazı şamanlar kendilerinden geçtiklerinde, köpek
taklidi de yaparlar. Şamanlar köpek gibi uluyarak ruhları yardıma çağırırlar.
Köpeğin de göğe kurban kesildiği olmuştur. Tatarlar kırmızı bir köpekle bir
prensin birleşmesinden türediklerine inanırlar. Şamanlar Baraklara binerek göğe
yükselirlerdi. Köpeğin yeşil ot koparıp yemesinin yağmurun yağacağına dalalet
edeceğine inanılır. Yakutlara göre köpeğin esnemesi, hayra yorumlanmaz. Yakut beddualarından
birisi de, “evine köpek girmesiné dir. Anlında “görmekçi” diye bilinen iki
beneğin bulunduğu köpek, kara iyeleri görebilir ve ağlar biçimde ulur. Ölüm
olarak algılanır. Zayıf şamanlar ayinlerde köpek donuna girerler. Moğollar
atalarının kırmızı köpek olduğunu düşünürler.
Kırımda
köpekten korkan insanın vücudundaki kıl dibi gözeneklerinden özel bir salgı
ifraz edildiğini, salgının kokusunu alan köpeğin muhatabının korktuğunu
anladığına inanılır. Anadolu’da korkan kimsenin bu arada köpekten de korkan
kimsenin korkusunun giderilmesi için, “yedi Kardeş Otu” “Korku Tası”na konulup
suyu korkan şahsa içirilir. (Y:K:Urfa Yöresinde Türk halk İnançları,
karakeçililer, Zazalar, Arapça konuşanlar Erciyes, Aralık 2000, S276, s.5-9)
Hakasya
Türklerinde hapşıran genç insana yanında bulunan ve yaşça ondan büyük olanlar,
“ala köpeğin kıçını yala” derler. İnanca göre Ala Köpeğin kıçında bir takım
etkili cinler vardır. İnsanların hapşırmalarına yol açan da bir cin türüdür.
İki ayrı kara iye bir araya gelince insanlara zararlı olamayacakları inancı
vardır.
Başkurt
Türklerinin halk inancına göre, “köpek yürümemiş yol” a mutlaka besmele ile
girilmelidir. Bu yol tekin olmayabilir.
Tatar
Türk mitolojisine göre köpek yılında mahsul düşük olur. İnsanlar sık hastalanırlar.
Çocuklar ise güçlü olurlar. Hazara Türk halk inançlarına göre köpekler depremi
hissederler ve depremden evvel, depremin gelmekte olduğunu gösteren bir takım
hareketlerde bulunurlar. Bu inanç Anadolu’da da vardır.
Anadolu
türk kültür coğrafyası halklarından Zazalarda, köpek beslemek, köpek
melaikelerin haneye girmesine mani olduğu için, uğursuzluk sayılır.
Hayvancılıkla uğraşanların çoban köpekleri bu keyfiyetin kapsamına girmezler.
(Y K Urfa Yöresinde..)
Tatar
Türklerinde Köpeğin havlaması mal bolluğuna delalet eder. Sahibi yola çıkan
köpeğin havlaması sahibinin işlerinin iyi gideceği anlamına gelir. Sebepsiz
havlayan köpeğin olumsuz mesajlar verdiğine inanılır. Aya bakarak havlayan
köpeğin havlaması havaların soğuyacağının işaretidir. Köpek sırt üstü yatarak
yuvarlanır ise, bu hareketi ile havaların yağmurlu olacağını göstermiş olur.
Köpek kendi sahibine havlarsa sahibine büyü yapıldığına veya nazar deymiş
olduğuna inanılır. Köpek cenazenin ardından havlar ise, o sokakta bir cenazenin
daha olacağına inanılır.
Moğollarda
İt Barak’ın kutsiyetine inanılır. Moğolların köpekten türediklerine dair
efsaneler vardır. Nogay Türklerinde İt baraklar, yaradılış Destanındaki kurdun
yerini almıştır. Burada kanatlı İte, samur denilmektedir. İnanca göre samur şamanın
gök ile ilişkisini sağlıyordu. İt ürürken, kayıp etmiş olduğu kanatlarının
acısını dile getirmektedir. Gagavuz Türklerinde ürüyen itin sesi zincirinden
açılarak susturulur.
Anadolu’da
köpeğin kurt gibi ulaması iyi sayılmaz. Alevi inancında da köpeğin uluması ölüm
geleceği anlamındadır. (Yörükhan. Şamanizm) Keza Kumuk Türklerinde de uluyan it
,uğursuz sayılır öldürülmesi istenir. Ay
tutulmasında ayın iki bekçisi olan köpeklerin uyumaları üzerine, cıngaloz denilen
ve yılan şeklinde olduğu düşünülen kara iyenin bu tutulmaya yol açtığına
inanılır. Teneke çalmak gibi gürültülerin çıkarılmalarındaki amaç uyuyan iki
görevli köpeğin uyanmasını sağlayarak ayın cıngaloz tarafından yenilmelerini
önlemektir. Kafkasya’da bir mağara kayasında izleri olduğuna inanılan
cingalozun biz resimlerini çekmiştik. İt baraklar bugün dahi Nogay lar
nazarında farklı bir itibara sahiptirler.
Barak Baba, ayı gibi oynayan, maymun
gibi söyleyen, iki tarafında manda boynuzları olan bir kimse idi. (Yörükan.
Şamanizm)
Selçuklu
sarayının ünlü simalarından sadettin Sadettin Köpek idi. Bize göre köpek ismi,
izahı yapılan kutsiyetle bağlantısından ziyade nazara karşı korumak
imrenilmesini önlemek için de seçilmiş olabilir. Çok güzel çocuklara çirkin
isimler takarak kötü gözden ve kara iyelerden korumada olduğu gibi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder