Bu Blogda Ara

2 Aralık 2019 Pazartesi

İlginç Ve Vahşi Viking Ritüelleri


Fotoğraf açıklaması yok.






Görüntünün olası içeriği: 9 kişi, oturan insanlar, ayakta duran insanlar ve açık hava


Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi

Fotoğraf açıklaması yok.

Fotoğraf açıklaması yok.

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi ve yiyecek

İlginç Ve Vahşi Viking Ritüelleri

Vikingler dövüş ve keşifleri ile bilinirler, ancak dini ve ritüel aktiviteleri de kültürlerinin ve günlük hayatlarının büyük bir parçasıydı. Kan akıtma, insan kurban etme ve diş değişikliği bu geleneklerden bazılarıydı.
Vikingler dövüş ve keşifleri ile bilinirler, ancak dini ve ritüel aktiviteleri de kültürlerinin ve günlük hayatlarının büyük bir parçasıydı. Dini inançları birçok farklı tanrı ve tanrıçayı içerirdi, o kadar ki “öğretisel topluluk dini” olarak geçerdi. Bu dim insanlar arasında inançların ve ritüelleri değişkenlik gösterdiği anlamına gelirdi.
Her ne kadar aynı tanrılara ve inançlar sahip olsalar da yapmak zorunda olduklar bir ibadet yoktu ve insanlar sadece kendi hayatlarıyla alakası olan tanrılara tapardı Aynı zamanda Vikingler ölmüş ataların da tapardı, ruhlarla iletişime geçerlerdi kehanete inanırlardı, büyü yaparlardı ve ölüleri gömmenin birçok şekline sahiplerdi Bu durum hem topluluk içinde hem d dışında geniş bir ritüel skalasına sahip olmalarına sebep oldu.
Vikingler bildiklerini yazıya geçirme yerine, sözlü şekilde aktarırdı. Böylelikle Viking döneminden kalan kayıtlar ya tam olarak neye şahit olduğunu ya da ne söylendiğini bilmeyen dışarıdan gelenler tarafından ya da Viking dönemi çoktan geçtikten sonra yazıldı.
Ritüellerin betimlemeleri bazen birbiriyle çelişir; muhtemelen yanlış ya da uydurma olanları vardır. Bunun amacı da Vikingler kötü göstermeye çalışmak ya da daha çarpıcı bir hikâye anlatma isteği olabilir.
1- Kan Akıtma
Kan akıtma tanrıların huyuna gitmek için verilen bir kurbandı. Bu ritüeller tören boyunca rahip görevi gören yerli şefi mülkünde büyük gruplar halinde yapılırdı Bu hem insanların tanrılara saygı göstermesinin hem de şefleri zenginliklerini etrafa göstermesinin bir yoluydu.
Kan akıtma töreni yılda dört defa yapılırdı Kış gündönümüne yakın, ilkbahar ekinoksu, yaz gündönümü ve sonbahar ekinoksu. Kötü hasat gibi problemler olursa ek olarak da yaptıkları olurdu.
13. yüzyılda Snorri Sturluson, Sigur Hakonsson tarafından yapılmış bir ka akıtma töreninin detaylı bir tanımını yazdı Tüm yerel çiftçilerin tapınakta toplandığın söyledi. Orada genelde at olmak üzere birçok hayvan kurban edilirdi ve etler pişirilirdi. Tapınağın etrafına ve katılımcıların üzerine hayvanların kanında sıçratmak için ince dallar kullanılırdı.
Pişirilen et ve bira şef tarafında kutsanırdı. Birayı içerken Odin’e ve diğer tanrıları anarlardı. Son olarak da ölmüş atalarını anarlardı.
Kış gündönümü sırasında Almanya’dak Hedeby’yi ziyaret eden Arab al-Tartuch farklı bir hikâye anlattı. Çevredek insanların birleşip ziyafet yaptıklarını ve hayvan kurban edenlerin kurbanların çiftliklerinin önüne kazıkla bağladıkların söyledi.
Halfdan Ragnarsson: Viking Komutanı ve Dublin Kralı. Halfdan Ragnarsson M.S. 9.yy’da yaşayan bir Viking’di. İngiltere’nin Anglo-Sakson krallıklarını işgal eden Büyük Viking Ordusu’nun komutanlarından biri olarak hatırlanmaktadır. Vikinglerin İrlanda’ya gelişinden sonra Dublin Kralı olduğuna dair yaygın bir inanış vardır. Onun kral olduğu dönem yönetmek için uygun bir zaman değildi ve Halfdan krallığını korumak için savaşırken ölmüştür. Halfdan, kaynaklarda farklı isimlerle ortaya çıkar.
2- İnsan Kurban Etme
Viking yaşamında yaygın bir yer olmamasına rağmen, insan kurban etme ritüeli bazı zamanlarda yapılmıştır Belirtildiği üzere, Viking döneminden kalan hikayeler her zaman güvenilir değildir ancak, arkeolojik kalıntılar insa kurbanının bazen yapıldığını gösterir.
11. yüzyılda Bremenli Adam ikinci el kayıtlara dayanarak Vikingler hakkında yazdı. Her dokuz yılda bir, ilkbahar başlarken İsveç’teki Uppsala’da uygulanan bir gelenekten bahsetti. Bu ritüel dokuz gün sürerdi ve her gün ziyafet yapılır kurban verilirdi. Her gün dokuz kurban olmak üzere toplamda 81 kurban verilirdi.
Her gün bir erkeği ve sekiz erkek hayvan kurban verirlerdi. Ritüelin yapıldığı tapınağın yanındaki kutsal korudaki ağaçlara vücutlar asılırdı. Bu gelene Odin’i onurlandırmak amacı ve gelecek yılda bir zafer elde etme umudu ile yapılırdı. Normalde suçluları veya köleler kurban etmelerine karşın, ekstrem bir kıtlık zamanında Uppsala’daki bir kralı kurban etmişlerdi.
Snorri Sturluson’un efsanesine göre yedinci yüzyıldaki bir sonbaharda bol miktarda öküz kurban ederek tanrılar yatıştırdılar. Bu da işe yaramayınca, ertesi sene bir grup adamı kurban ettiler. Bir sonraki sene ise devam eden kıtlık için kralı suçladılar ve tapınağı onun kanına bulayarak kralı kurban ettiler.
Destanlardan da bildiğimiz gibi Viking erkek çocukları savaş için eğitiliyordu. Vikinglerin önlerine çıkan insanları öldürme başarıları tesadüf değildi. Savaşçı zihniyeti bir Viking’i doğumundan Valhalla’ya adım atana kadar izler. Hatta küçük çocuklar bile savaş ile gerçek erkek olunacağını biliyorlardı. Rigstula şiirine göre çocuklar çeşitli beceri ve muhabere tekniklerini öğendiler.
3- Yule (Noel) Kutlamaları
Eski Norveç dilinde “Jol” olarak yazıla Yule, kış gündönümü ve onu takip ede kan akıtma töreni arasındaki döneme yaklaşık 12 Ocak civarındaki zaman verilen addır. Neden Yule kutladıklar belirsizdir; ancak ölüleri onurlandırmak ertesi sene şanslı olmak, günler uzadığı için Güneşi ve ışığı kutlamak veya dünyayı karanlıktan koruyan tanrı olan Thor’u onurlandırmak için olabilir.
Ritüellerin nasıl işlediği de tam olara belirli değil, ancak metinler bundan “Jo içmek” bahseder. Bu nedenle, muhtemel alkol içmek kutlamanın büyük bir bölümünü oluştururdu. Aynı zamanda üç gün ve üç gece süren, oyunlar ve şarkılarla geçen bir ziyafet de yapılırdı.
Vikingler geniş bir güneş çark (ortasında haç olan dairesel bir sembol) yapar, bunu ateşe verir ve bir tepeden geri dönmesi üzerine Güneşe doğru yollanırdı. Meşede büyük Yule parçaları yapar; bunları porsuk ağacı, çoban püskülü ve eski Germen yaz oymaları ile süslerlerdi. Bu onların tanrılardan koruma isteme yoluydu ve bir sonraki Yule’a kadar aileyi korumak ve yılın ilk ateşini takmak için küçük bir parçasını saklarlardı.
Çam ağaçlarını yiyecek, kıyafet ve yaz oymaları ile süslerlerdi; tanrıların ağaç ruhlarını baharda geri getirmelerin isterlerdi. Gençler Thor’un gökyüzünde sürdüğü vagonu çeken keçileri temsi etmek adına keçi derisi giyerdi. Sonra evden eve dolaşıp yiyecek ve içecek karşılığında şarkı söyler ve oyunla sergilerlerdi.
Danimarka’da Keşfedilen Benzersiz “Tarak” sözcüğünün runik yazıtı olan tarak belki de o kadar sansasyonel değildir. Ama bu öyle. Tarak M.S. 800 civarı Viking Çağı’na tarihlenmektedir. Bu döneme ait sadece bir avuç runik yazıtı var. Bu tarak, Danimarka’nın en eski kenti Ribe’de bir Viking Çağı pazarının kazılarında keşfedildi. Arkeologlar tarağın yanında küçük bir kemik veya boynuz plakası buldular.
4- Berserkerler ve Ulfhednar
Vikingler savaş öfkeleri ile bilinirler ve vahşi savaşçıları ve Ulfhednar’dan daha korkutucu bir şey yoktur. İkisi de şamanistik savaş ritüelleri sonucudur ama onlar farklı totem hayvanları seçmiştir.
Berserkerler ayı-adam olanlardır ve Ulfhednar ise kurt adamlardır.
Bazen bu adamlar sadece hayvan kürkleri ve kafaları giyerek savaşa gider; silah ve zırh yerine ellerini ve dişlerini kullanırlardı. Diğerleri o kadar gaza gelirdi ki kendi zırhlarını ısırmaya başlardı. Efsanelere göre, hiç acı hissetmezlerdi ve kötü yaralanmış olsalar bile dövüşe devam ederlerdi.
Dövüşürken bu duruma gelebilmek için diğer dövüşçü arkadaşlarının kademelerin girerlerdi. Bunu yapmak için de totem hayvanları gibi vahşi doğada yaşarlardı. Bu durum onları insanlıklarından sıyırır, hayvanlarının güçlerini elde edebilmelerini sağlardı.
Savaş alanında ulaştıkları bu ünlü öfke haline ulaşmak için aşırı sıcağa maruz bırakılma, ritüel silah dansları ve oruç gibi birçok teknik kullanırlardı. Bu da kendiliğinden gelen hipnotik bir transa geçmelerini sağlar; acı hissiyatını ve hareket kontrollerini kaybetmelerine sebep olurdu.
Aynı zamanda psikedelik ya da zehirli mantarlar kullanarak savaş öncesi hezeyana girdikleri söylenirdi. Ancak bunların hiçbiri efsanelerde bahsedilmez; ayrıca bu kullanım ya fazla zehirli olurdu ya da dövüş hezeyanı yerine duygusuzluk ve depresyona yol açardı.
İngiltere’de bulunan en zengin Viking eserleri koleksiyonunu keşfeden İngiliz metal dedektörü uzmanı Derek McLennan, ödül olarak şaşırtıcı bir şekilde 2 milyon Euro (2.6 milyon ABD Doları) alacak. Verilen miktar bir kısmı hediye, bir miktar da keşfedilenlerin piyasa değerini yansıtacak şekilde ayarlanmış.
5- Diş Değişikliği
Vikingler küllü su ile saçlarının rengin açmak, saçlarını sıklıkla taramak ve sıcak taşlarla kıyafetlerini ütülemek gib uygulamalarla dış görünüşlerine oldukça dikkat ederlerdi. Ancak, arkeologlar son zamanlarda Vikinglerin aynı zamanda dişleri üzerinde de uygulama yaptıkların buldu.
İskeletler ön üst dişlere yatay çizgileri bilerek oyulduğuna dair işaretler gösterir Araştırmacılar bu çizgilerin büyük ihtimall kırmızı boyayla doldurulduğuna inanır. Aynı zamanlarda Avrupa’da böyle bir uygulama görülmemiştir.
Bu savaşçılar tarafından saldıracaklar kişide korku uyandırmak için ya da bir başarı sembolü olarak görülen bir ritüel olabilir. Ancak, bu uygulama hakkında hiç yazılı kayıt yok. Sonuç olarak, bu ritüel hakkında veya ilgili geleneklerle alakal daha fazla bilgi bulunmamaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bozkurt

  Sivas Cer Atelyesi’nde 1939 - 1953 yılları arasında demiryolu araçlarının sadece bakım ve onarımları yapılır. Kuruluşundan tam 14 yıl sonr...