Bu Blogda Ara

8 Şubat 2020 Cumartesi

Sıraçlar (Anşabacılı ve Hubyarlar) Beydili Alevi Türkmenleri




Fotoğraf açıklaması yok.











Bilge kağanın cenazesi Türklerde Totemcilik yoktur diyen hocalara gelsin Totem Klan Aşiret hepsi var hemde her devirde her yerde .



























                                                              tek parca



Sıraçlar Alevi (Kızılbaş) inanışına bağlıdır. Sıraç inanışında Hubyar ve Anşabacılı olmak üzere iki kol bulunmaktadır. Zile’ye bağlı Acısu Köyü, Sıraçların Anşabacılı kolu inanışının doğduğu yer ve merkezidir. Bu köyde Anşabacılılara ait bir türbe bulunmaktadır. Anşa Bacı ve eşi Veli Babanın mezarları bu türbe içindedir. Türbenin etrafı, Anşabacılı koluna inanan kişilerin mezarlarının bulunduğu bir mezarlık ile çevrilidir. Mezarlıkta hemen hemen her mezarın başında, her birinin tarzı, şekli ve rengi farklı mezar taşları bulunmaktadır. Bu çalışma, Acısu Köyündeki bu mezar taşlarını tanıtmak amacı ile gerçekleştirilmiştir.



Zile Sıraçları Zile’de çeşitli etnik ve dini gruplar olmakla birlikte, 18 adet Sıraç Köyü mevcuttur. Bu köyler Acısu, Armutalan, Bacul (Yaylayolu), Bultu (Uzunköy), Çamdere, Çapak, Çayır, Elmacık, Emirdolu, Gölcük, Karacaören, Karşıpınar, Kervansaray, Kuruçay, Kuzalan, Sofular, Üçkaya ve Yaylakent (Gederük) Köyleridir. Tüm Sıraçlar kendilerinin Horasan’dan geldiğini kabul etmektedirler (Yılmaz 2009).


Zile Sıraçları, dışarıya karşı son derecede kapalı bir toplumdur. Anadolu’daki en katı ve tavizsiz Alevi Topluluklarından biri olarak bilinir. Diğer Alevi ve Bektaşilere karşı da kapalıdırlar. Alevi-Bektaşileri “alaca” veya “alabağarsuk” diyerek, kendilerinden ayırırlar. Diğer Alevi-Bektaşilere gelin vermezler ve gelin almazlar. Bu yolla akrabalık bağı dahi kurmazlar. Ancak son yıllarda gelişen şehre göç olgusu ile bu geleneklerinden taviz vermeye başlamışlardır (Cebecik 1991)

Zile Sıraçlarının bazılarında, Orta Asya Türklerinden kalma bazı Şamanist gelenekler hâlâ sürdürülmektedir. Cenaze mezara konmadan önce, altına yatak serilir. Yastığı konur. Cenaze, en güzel elbiseleri giydirilerek yatağa yatırılır. Üstüne yorganı örtülür. Yatağın çevresine, mevtanın en sevdiği eşyalar konur. Bunlar saz, giyecek, ziynet veya günlük kullanıma ait bazı özel eşyalar olabilir. Titizlikle sürdürülen bu gelenek yüzünden, cenazelerine yabancıları almazlar. Gizliliğe riayet için, cenazeyi bazen sabah erkenden, bazen ise gece hava karardıktan sonra defnederler (Yılmaz 2009).



Anşabacılı Sıraçları

 Sıraçların Anşabacılı kolu, Zile’ye 32 km uzaklıktaki Acısu Köyünde 1800-1864 yılları arasında yaşayan Velî Baba adıyla bilinen dedenin zamanında ortaya çıkmıştır. Dini terminolojide “Dede” tanımını kullanan klasik Alevi terminolojisine aykırı olarak, kendilerini “Babalılar” olarak da adlandırırlar. Nadir olarak da “Veli Baba” kolu olarak adlandırılırlar. Hıdırşeyh Kolunun tarikatı yozlaştırıp, bozduğuna inanmaktadırlar (Yılmaz 2009).


Veli Baba gençliğinde haşarı bir delikanlıdır. Fakat daha sonra hocası Sofuoğlu’ndan mukaddes emanetleri almış ve tarikat önderi olmuştur. Bu yıllarda Hubyar neslinden gelen dedeler Sivas’ta oturmaktadır. İddiaya göre, Osmanlı idarecileri ile işbirliği yapmakta, tarikatı saptırmakta, Sünniler ve diğer Alevilerle kaynaşmaktadırlar. Bu nedenlerden dolayı, Veli Baba dedeliğini ilan etmiş ve Hubyar neslinden gelen dedelerle mücadeleye başlamıştır. Kısa zamanda birçok Sıraç köyünü kendisine bağlamıştır (Yılmaz 2009)

Ancak Veli Baba genç yaşta öldüğü için, tarikatın liderliğini hanımı Ayşe Bacı devralmıştır. Uzun yıllar boyunca tarikatın liderliğini yapan Ayşe Bacı, rivayet edildiğine göre, Osmanlı döneminde çeşitli cezalara çarptırılmıştır. Bir ara Şam’a sürülmüştür. Orada da birçok mürit edinen ve eşinden daha fazla itibar kazanan Ayşe Bacı, sürgün cezasının bitiminden sonra, çok ihtişamlı bir şekilde tekrar Acısu Köyüne dönmüştür (Yılmaz 2009).


Bu kolun günümüzdeki dedeleri, dedelik makamını müşterek olarak yürüten, Zile ilçe merkezi ile köylerinde ikamet eden Kurt ailesidir. Kurt Ailesi, Veli Baba vasıtası ile Ahmet Yesevi Hazretlerinin torunları olarak kabul edilmektedir. Sofuoğlu ve Veli Baba’nın deyişleri çok kutsal sayılmakta ve günümüzde de yaşatılmaktadır. Bilhassa Çekerek ve Zile’de bu kola bağlı müritler oldukça fazladır.

Hıdırşeyh Kolu ile Anşabacı Kolu arasındaki itikat bakımından bazı farklıklılar vardır.
Buna göre, Anşabacı Koluna mensup olanlar;
1- Düğünde davul-zurna çalmazlar.
2- Dergâhta içki içmezler.
3- Kurban eti ile içki içmezler.
4- Bazıları, Allah’ın Hz. Ali suretinde dünyada göründüğü inancını taşırlar.
5- Dedeye “baba” veya “ağa” derler. Hıdırşeyh kolunda ise, dedeye “dede” olarak hitap edilir.
6- Eci olmak için, evli olmak gerekir. Hıdırşeyh kolunda ise, bakire kızlar da eci olabilir.

Bazı köylerde her iki kola mensup aileler de bulunmaktadır. Fakat bu aileler birbirlerinin görgülerine ve dini törenlerine, yani cemlerine katılmamaktadırlar (Yılmaz 2009)



Gravestones Of Ansabacili Sirac Community (Beydili Alevi Turks) In Tokat, Zile, Acisu Village (Tokat, Zile, Acısu Köyü Mezarlığında, Anşabacılı Sıraçlarına (Beydili Alevi Türkmenleri) Ait Mezar Taşları)


Orhan Yilmaz   

                     Acısu Köyü mezarlığı, Anşabacılı Sıraçlarına ait mezartaş örneği
                                                      





               
                                            Eski Türk yazısı  













Sıraçlar kimdir, kimlere Sıraç denir?

Sıraç kelime olarak Farsça olup ışık, nur, kandil, çerağ anlamına gelmektedir. Sıraçlar ise Işık saçan, nur saçan topluluk olarak adlandırılmaktadır.
Diğer taraftan ise Sıraç, Begdili boyuna bağlı bir Türkmen aşiretinin adıdır. Bu topluluklar inançsal olarak Alevi olup Hubyar Ocağı erkanını yürütmektedirler, Hubyar Ocağı içerisinde yaşanan ayrışmalarla bugün Sıraçlar, Hubyar Ocağı ve Anşa Bacı Ocağı mensupları olarak yaşamaktadırlar.
Sıraç Alevi topluluklarına Sıraç isminin verilmesi ile ilgili olarak “Işık topluluğu” yanı sıra “Ser verip sır vermeyen topluluk” sırrını aç anlamında “Sıraç” denildiği anlatılmaktadır.
Aleviler genel bir “Kızılbaş” ve daha sonra “Alevi” ismiyle tanımlanmadan önce bölgesel isimleri vardı. Her Alevi topluluğu yaşadıkları coğrafyada farklı isimlerle adlandırılırdı. Tokat, Sivas, Yozgat, Çorum, Amasya bölgesinde yaşayan ve Hubyar yolunu yürüten topluluklara genel olarak “Sıraç” denilmektedir.
















































































hititlerde 12 imam ile ilgili görsel sonucu

hititlerde 12 imam ile ilgili görsel sonucu

hititlerde 12 imam ile ilgili görsel sonucu

              Ben bu klanın 10 bin yıldan daha fazla tarihi olduğunu biliyorum.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bozkurt

  Sivas Cer Atelyesi’nde 1939 - 1953 yılları arasında demiryolu araçlarının sadece bakım ve onarımları yapılır. Kuruluşundan tam 14 yıl sonr...