Adamın biri yeteneğini göstermek için padişahın huzuruna girmiş. On metre uzaklıktaki iğnenin deliğinden ip geçirdiğini iddia eden bir adam gelmiş Padişahın huzuruna. On metre uzaktan iğne deliğine ip geçirilebileceğine kimse inanmamış. Adam huzura çıkmış ve ilk denemesinde ipi, on metre ilerdeki iğnenin deliğinden geçirmiş. Birkaç kez daha yaptırmışlar. Adam her seferinde ipliği iğne deliğinden geçirmeyi başarmış

 

Adamın biri yeteneğini göstermek için padişahın huzuruna girmiş. On metre uzaklıktaki iğnenin deliğinden ip geçirdiğini iddia eden bir adam gelmiş Padişahın huzuruna. On metre uzaktan iğne deliğine ip geçirilebileceğine kimse inanmamış. Adam huzura çıkmış ve ilk denemesinde ipi, on metre ilerdeki iğnenin deliğinden geçirmiş. Birkaç kez daha yaptırmışlar. Adam her seferinde ipliği iğne deliğinden geçirmeyi başarmış.Padişah adama bu işle ne zamandan beri uğraştığını sormuş. Adam bu işe yirmi yılını verdiğini söyleyince Padişah yardımcılarına, “Bu adama kırk altın verin, kırk değnek de vurun!” diye emir vermiş. Herkes gibi, adam da şaşırmış. “Padişahım kırk altını anladık da, kırk değnek niye? Bir kusur mu işledik huzurunuzda?” diye soran adama Padişah:

“Evet yaptığın iş kolay değil. On metreden iğneye iplik geçirmek zor bir iştir. Sana kırk altını bu zor işi başardığın için veriyorum. Kırk sopaya gelince…

İplik iğnenin deliğinden geçse ne olur geçmese ne olur...insanlığa ne faydası var..Bu kadar gereksiz ve faydasız bir işi yapabilmek için ömrünün 20 yılını boşa harcamışsın..