Bu Blogda Ara

3 Ekim 2020 Cumartesi

Çocukların Haçlı Seferi

 



Çocukların Haçlı Seferi
Haçlı seferleri, Hristiyanların kutsal saydıkları şehirleri Müslümanlardan kurtarmak maksatlı giriştiği askeri harekatlardır. Özellikle Papa’nın teşviki ve kışkırtmalarıyla Avrupa’daki Hristiyan devletler ortak bir ordu oluşturarak Müslümanlar üzerine saldırmışlar, gerçekleşen savaşların siyasi olduğu kadar teknolojik alanda da sonuçları olmuştur.
Devlet yöneticilerinin dine hizmet etmek, prestijlerini korumak gibi maksatlarla ordularını gönderdiği bu seferlere dini bütün insanlar yanında maceracılar, güç ve prestij kazanmak isteyen soylular ve zenginlik peşinde olan kimseler de katılıyordu. Bu çok amaçlılık çeşitli sıkıntıları da beraberinde getiriyordu. 4. Haçlı seferinde askerler Müslümanlarla savaşmak için çıktıkları yolda taht kavgalarının sürdüğü Bizans topraklarına, imparatora yardım maksadıyla gitmişler; ancak Konstantinopolis’e vardıklarında fikir değiştirip Ortodoks kardeşlerinin şehirlerini yağmalamayı tercih etmişlerdi. Bazı savaşlarda ise maceraperest zenginlik avcıları, savaş ganimetlerinden daha çok faydalanmak için ana orduyu terk edip kendi başlarına harekat düzenlemeye kalkmış, ancak çoğunun macerası henüz başlamadan kötü sonla bitmişti.
Bu seferler içerisinde belki de en dikkat çekici olanı Çocuk haçlı seferi ismi verilen büyük hareketti. 1212 yılında din adamlarınca kışkırtılan fakir insanların çocukları kitleler halinde harekete geçerek ilerlemeye başladılar. Amaçları Kudüs’e giderek şehrin yeniden ele geçirilmesini sağlamaktı. Fransa ve Almanya’dan harekete başlayan çocuklar Akdeniz sahillerine doğru yola çıkarken bir aralık sayıları 30 bine yaklaşmıştı. Çocukların başında onlara hitabet yeteneğiyle etkileyici vaazlar veren 10-14 yaşlarında, Nicholas isimli bir çocuk vardı. Genova’ya vardıklarında tıpkı Musa’ya tanrının denizi yararak yardım ettiği gibi kendilerine de yardımcı olacağını, denizin yarılıp kolayca Filistin’e ulaşacaklarını söylüyordu. Uzun ve zorlu yolculuktan sonra nihayet Genova’ya vardıklarında sayıları 7 bine düşmüştü. Çocukların çoğu açlık, susuzluk ve soğuktan ölmüş, bir kısmı da kaybolmuştu. Sahilde beklemeye başlayan bu büyük grup ayinler düzenliyor, denizin yarılmasını bekliyorlardı, ancak deniz yarılmadı. Bunun üzerine çocukların bazıları inançlarını yitirip dönmeye, bazıları da gemiyle kutsal topraklara gitmeye karar verdi. Geri dönmeye çalışan çocuklar yine yollarda öldüler, İtalya’da bekleyenler ile gemi yolculuğuna çıkan çocuklarından bazıları kaçırılıp köle olarak satıldı. Çok az sayıda çocuğun geri dönebildiği kayıtlara geçmiştir. Büyük bir felaketle sonuçlanan bu hareketi organize eden Nicholas’a ne olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunamamıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bozkurt

  Sivas Cer Atelyesi’nde 1939 - 1953 yılları arasında demiryolu araçlarının sadece bakım ve onarımları yapılır. Kuruluşundan tam 14 yıl sonr...