ÇİN KAYNAKLARINDA TÜRKLER VE BOZKURT
Türk Kültür Tarihinin ana konularından birisi de Türklerin sembolü olan Bozkurt’tur.
Maalesef, Dünya Tarihin en önemli figürlerinden biri olan Türklerin tarihini biz halen daha biz yabancı kaynaklardan öğreniyoruz. Nitekim Türk Kültür Tarihinin en önemli motifi olan Bozkurt’u ve Bozkurdun Türklerle ilgisini de ancak Çin kaynaklarının yardımı ile anlayabiliyoruz.
Bozkurt’un Türkler, hele hele Kıbrıs Türkünün direniş teşkilatı olan TMT’ye bir sembol olarak seçilmesi tesadüfî değildir.
Bozkurt motifi, tarihte ilk defa Göktürk imparatorluğunun bayrağında yer almıştır.
Bozkurt kavramı ise ilk defa Orhun yazıtlarında görülmüştür.
Yazıtlarda Bilge Kağan;. “Tanrı güç verdiği için babam kağanın ordusu kurt gibi imiş, düşmanı koyun gibi imiş” demektedir.
O zaman Orta Asya’da yaşayan bütün Türk Halkları, kendilerinin kurttan türediğine inanmakta idiler. Hatta bir Kafkas halkı olan Çeçenler bile, kendilerinin kurttan meydana geldiklerine inanmaktadırlar.
Türklerin destanlara konu olan bu inancı, Çin kaynaklarında da geçmektedir.
Çin Vakayinameleri, birçok tarihçi tarafından ele alınıp incelenmiştir. Özellikle E.Chavannes, N.J Biçurin başta olmak üzere pek çok tarihçi tarafından incelenen bu vakayinamelerde özellikle V ve VII.yy’ da ki Türk Halklarının sosyal yapıları, gelenekleri, devlet yönetimleri ve inanç sistemleri hakkında etraflı bilgiler bulmak mümkündür.
Ne var ki bu kitaplarda, yer ve şahıs isimlerinin Çinlileştirilmesi, tarihi kronolojilerinin düzensiz ve hatalı yazılması gibi birçok yanlışlar vardır.
V-VII yy.’ da yazılmış Sui-şu ile Tang-şu vakayinamelerinde geçen ve Türklerin menşeini dişi kurda bağlayan efsaneler enteresandır. Bu kaynaklarda kurtla ilgili iki değişik varyanta rastlanmaktadır.
Birinci varyanta göre; Batı ülkenin batı hudutlarında Hi (Kai veya Hsi) sülalesi hüküm sürer. Bu sülale, Lim adını taşıyan komşuları tarafından yok edilir. Bu katliamdan Lin hükümdarının ellerini ve bacaklarını kestirip bataklığa bıraktığı 10 yaşındaki bir erkek çocuk sağ kurtulur. Yaralı ve çaresiz yatan çocuğa bir dişi kurt yanaşıp onu kendi sütü ile beslemeye başlar. Bu dişi kurt, bir müddet sonra çocuk tarafından gebe bırakılır. Bu arada çocuğun sağ kaldığını öğrenen Li Hükümdarı kurdun ve çocuğun bulunarak öldürülmesini emreder. Askerler, erkek çocuğu bulup öldürürler. Dişi kurt, Turfandan güney batıya yani Altay dağlarına kaçar. Dişi kurt Altay dağlarına vardığında sığınacak bir mağara arar. Nihayet genişliği iki yüz ‘li’ genişliğinde bir mağara bulurlar. (Çin ölçü biriminde ‘li’ yarım km’dir. Buna göre, Çin kaynaklarında dişi kurdun sığındığı mağara ortalama 100 km çapında olduğu anlaşılmaktadır). Mağaranın içi yeşil çayırlarla kaplıdır. Bu mağarada dişi kurt on tane çocuk doğurur. Oğullarına mağaranın dışından kızlar getirir. Onlarla evlenir yuva kurarlar. Bir kaç nesil geçtikten sonra, dişi kurdun oğulları mağaradan ayrılırlar. Onların başına: A- sjen-şe (Aşına-Asena) geçer.
İkinci varyant da ise değişiklik vardır. Buna göre, So ülkesinde (Kumandin) A-pang-pu adında bir kağan vardır. Bu kağanın 18 oğlu bulunmaktadır. Bir gün bu kabile saldırıya uğrayıp yok edilir. Bu felaketten ancak A-pang-pu kağanın Nadulu ismini taşıyan oğlu kurtulur. Nadulunun annesi kurt olduğundan, ilahi vasıflara sahiptir. Ayrıca, rüzgâr ve yağmurlara hüküm etmektedir. Nadulu yaz tanrıçası ve kış tanrıçası ile evlenir. Onlar Naduluya dört oğul doğururlar. Çocuklardan biri kuğu olup uçar gider. İkincisi, Apu ve Kien nehirleri arasına yerleşir, üçüncü ve dördüncü ise Güney Altay’a yerleşir. Güney Altay dağlarına yerleşen iki oğuldan biri on kadın ile evlenir, her karısı ona birer oğul doğurur. Nadulunun oğlu Asena, düzenlenen yarışmayı kazanarak öteki kardeşlerin başına geçer.
Bu destanların Çin kaynaklarında yer alması, Çinliler’in sürekli savaş halinde oldukları, Türkleri nasıl gördüklerinin de bir ifadesi olarak düşünülebilir. Bu Çin kaynakların yazıldığı dönemde, Gök Türk Hakanlığının kurulması ve bu hakanlığın bayrak olarak, Kurt başlı Gök bayrağı seçmesi ilginçtir.
Enteresan olan bir diğer husus ise; Moğolların, Cengiz Hanın atalarını kurda dayandırmalarıdır. Moğol mitolojisine göre, Cengiz hanın ataları baba tarafından Boz Kurttan (Börteçine), ana tarafı ise Maraldan (Dişi Geyik) dünyaya gelmiştir.
Görüldüğü gibi, tarihimizin bir çok karanlık noktasını olduğu gibi Türk ve Bozkurt kavramlarının arasındaki ilişkiyi bile yabancı kaynaklardan öğrenmemiz çok acıdır.
(Prof. Dr. Erhan Arıklı. TÜRK KÜLTÜR TARİHİ DERS NOTLARI kitabından alıntı)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder