Bu Blogda Ara

18 Haziran 2019 Salı


                                             Gritille Höyük    Neolitik Çağ                                                                                                


                         Gritille                                             
Türü:
Höyük
Rakım:
426 m
Bölge:
Güneydoğu Anadolu
İl:
Adıyaman
İlçe:
Samsat
Köy:
Halilan
Araştırma Yöntemi:
Kazı
Dönem:
Çanak Çömlekli Çanak Çömleksiz
Yeri: Adıyaman il merkezinin güneydoğusunda; Atatürk Baraj Gölü'nün suları altında kalmadan önce; eski Samsat İlçesi'nin 7 km kuzeydoğusunda; Kovanoluk (Biriman) Mahallesi'nin 3 km kuzeydoğusunda yer almaktadır. Kodu T 51 / 9.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Gritille; Atatürk Barajı yapılmadan önce yörede kuzeydoğudan güneybatıya doğru akan eski Fırat Nehri'nin batı kıyısında bulunan; günümüzde baraj göl suları altında kalmış olan 13 m kalınlığında kültür dolgusuna sahip; koni kısmında 80x40 m; etekleri ile beraber 150x100 m boyutlarında olan oval biçimli bir höyüktür. Diğer adı Tille olan höyük; Fırat Nehri kıyısındaki konglomeratik çakıl birikim konisi üzerinde yükselmektedir. Tepenin en üst noktası Atatürk Barajı yapılmadan önceki Fırat Nehri'nin su düzleminden 24 m yüksektedir [Ellis 1983a:83]. Kültür dolgusunun yaklaşık 13 m olduğu tespit edilmiştir. Tepenin doğu kısmı Fırat Nehri tarafından yendiği için yerleşme yerinin tam boyutları bilinememektedir. Bu yenme erozyonundan dolayı tepe Fırat'a paralel bir şekilde oval biçime dönüşmüştür. Tepe ve eteklerinde yapılan ayrıntılı ve sistematik yüzey araştırması sonucunda yerleşme yerinin en geniş iskana; MS 13. yy'da ulaştığı saptanmıştır. Gritille Mevkii'nin yerleşme yeri olarak seçilmesinde Fırat Nehri'nin tam kıyısında olması; batı kısmında düz tarlalar ve yumuşak eğimli yamaçların var oluşu rol oynamıştır. Höyüğün dik doğu yamacında; Fırat son sekisine yakın rakımda özellikle yazları soğuk tatlı su veren iki pınar bulunmaktadır. Bu yerin yerleşme olarak seçilmesinde bu özellik de rol oynamış olmalıdır. Fırat Nehri tabanında oluşan adalar; yazın çok sıcak günlerinde çevredeki tarlalarda otlar kuruduğunda hayvan sürülerinin otlaması için taze yeşillikler yetiştiren alanlar haline dönüşmektedir. Gene nehir yatağının kenarlarında sürekli büyüyen ağaçlar; höyükte yaşayanların yapıları için gerekli olan ahşap ihtiyacını karşılamıştır. Gritille'nin birkaç km batısındaki sırtlar yontma taş endüstrisi için iyi kalitede çakmaktaşı topakları vermektedir. Gritille Mevkii gerçekten yaşam ve yerleşmeye çok uygun özellikler taşıyan bir konumdadır.
Tarihçe:
Araştırma ve Kazı: 1975 yılında Ü. Serdaroğlu başkanlığındaki ekip tarafından tespit edilen [Serdaroğlu 1977:117;lev.9;64'deki haritalar] Gritille; 1977 yılında Atatürk ve Karababa Barajları göl suları altında kalacak olan kültür varlıklarının saptanması amacıyla başlatılan Aşağı Fırat Projesi çercevesinde; M. Özdoğan başkanlığında İstanbul Üniversitesi; Prehistorya Anabilim Dalı öğretim üye ve yardımcılarından oluşan bir ekip tarafından tekrar araştırılmıştır. Aynı proje dahilinde 1981 ile 1984 yılları arasında; Bryn Mawr College'ın mali desteğinde ABD Kuzey Carolina Üniversitesi adına R.S. Ellis yönetiminde; özellikle Neolitik Çağ tabakaları için M.M. Voigt katılımıyla kazılmıştır. Kazıların ilk iki yılı genel tabakalanmanın tespitine; son iki mevsim de Ortaçağ ve Neolitik tabakaların anlaşılmasına ayrılmıştır. Kazıda daha çok Neolitik Çağ yerleşmesinin ortaya çıkarılması amaçlandığı için bu çağa ait buluntular vermesinden dolayı höyüğün dik doğu-güneydoğu yamacı; yüzey araştırmasının sonucunun ışığı altında kazı alanı olarak tercih edilmiştir. Burada ortaya çıkan mimari kalıntıların durumuna göre değişik kazı stratejisi uygulanmış; bu kesim çok dik olduğundan kuzey-güney doğrultusunda basamaklı açma dizisi ile tabakalanma tespit edilmeye çalışılmıştır.
Tabakalanma: Höyüğün en üstünde Ortaçağ Haçlı Dönemi'ne ait kalenin yapısı çok iyi bir şekilde ortaya çıkarılmıştır. Bu kalenin altında İlk Tunç Çağı; onun altında ise Neolitik Çağ tabakaları bulunmuştur. Tepenin en üstünden 9 m derinde başlayan Neolitik Çağ tabakaları; İlk Tunç Çağı'nın bitiminden ana toprağa kadar 5 tabaka olarak saptanmıştır. En az 4 m kalınlığında olan bu tabakalardan üstteki dördü A; B; C; D olarak tanımlanmış; ana toprağın üzerinde en altta yer alan 5. (?) tabakaya ise dipteki tabaka adı verilmiştir.
Buluntular: Mimari: Kazıda höyüğün merkezine doğru fazla girilemediğinden ancak çok az bir alanda mimari kalıntılar ile karşılaşılmıştır. Plan veren yapı kalıntıları B tabakasında ortaya çıkarılmıştır. A Tabakası: Neolitik Çağ'dan İlk Tunç Çağ'ına kadar binlerce yıl tepede iskan olmadığı için bu yapı tabakasına ait kalıntılar yüzey erozyonu ile yokolmuş; kalanları İlk Tunç Çağı'nın temel ve çöp çukurları bozmuştur. Bu en üst tabakada çok bozuk durumda çaytaşından yapılma kaldırım parçaları ele geçmiştir. Neolitik Çağ'ın son yerleşme tabakasıdır. B Tabakası: Kırmızı renkte kerpiçten yapılma; birbirine bitişik üç yapı kalıntısının bir kısmı ortaya çıkmıştır. Bu yapılar kazı başkanı tarafından 1; 2; 3 olarak numaralandırılmışlardır. Kerpiç duvarların tümü aynı yapı tekniğinde ya direk olarak taban ya da küçük taştan oluşan taş temel üzerine kerpiç blokların yerleştirilmesiyle inşa edilmiştir. Bunlardan dörtgen planlı olan 2 no'lu yapının içinin; gene kerpiç duvarlarla küçük mekanlara bölündüğü izlenmiştir. Güney kısmında 1 numaralı olan mekan ise buna bitişiktir. 2 no'lu mekanın doğusunda bir avlu bulunmakta; bu avlunun kuzeyinde ise çok kalın kerpiç duvarlı bir yapının (3 no'lu) ancak bir köşesi gün ışığına çıkarılmıştır [Ellis 1986:şek.3'deki plan]. Bunun iç kısmında ele geçen bir duvar izi; planının 2 no'lu yapı gibi olduğu sanısını vermektedir. Tümünde tabanlar topraktandır. 2 no'lu yapının tabanında havan taşları; yassı baltalar; uçlar gibi sürtme taş aletlerle beraber; yontma taş endüstrinin çeşitli örnekleri toplanmıştır. 2 ve 3 no'lu mekanlarda ocak kalıntısı bulunmamasına rağmen bu mekanların ikamet etmek amacıyla kullanıldıkları ileri sürülmektedir. 2 no'lu mekanda taş döşemeli pişirme çukurunun varlığı bu savı teyit etmektedir. Olasılıkla 1 no'lu mekan ise başka bir işleve hizmet vermektedir. Doğu kısmındaki avluda ise hayvan kemikleri ve tohum kalıntılarının; mil ile karışık bir şekilde ele geçmesi buranın üstünün açık olduğu sonucunu doğurmaktadır. Bu tip açık alanların B tabakasında olduğu gibi diğer tabakalarda da var olabileceği ileri sürülmektedir. Bu kadar az yapı ögesi ile Neolitik Çağ köyünün planının nasıl olduğu konusunda bir fikir vermek zordur. C tabakası: Bu tabakaya ait kalın kerpiç duvarlı; 2.5-3x2 m boyutlarında bir yapının varlığından bahsedilmektedir. Bozulmuş yapı kalıntılarının içine açılmış derin silindirik biçimli yiyecek saklama çukurları bulunmuştur. Beyaz renkli sıvaların duvar ve tabanlarda kullanıldığı zannedilmektedir. D tabakası: Basamaklı açmada ancak çok sınırlı bir alanda ortaya çıkan bu tabakaya ait; bir taş döşemeli alan ortaya çıkarılmıştır. Kenarı daha iri bir taş dizisi ile sınırlanmış olan bu alanın ne işe yaradığı kazılan alanın çok dar oluşu yüzünden anlaşılmamaktadır. Beyaz renkte kil sıva parçaları vardır. Dipteki evre: Ana toprağın üzerinde en eski Neolitik Çağ malzemesini veren bu tabakanın en azından 50 cm kalınlığında olduğu bildirilmektedir. Çanak Çömlek: Neolitik Çağ tabakalarından en üstteki dışında; alttaki tabakalarda çanak çömlek parçası bulunamamıştır. Ancak Neolitik Çağ silsilesinin en sonunda ve B tabakasının son yapı evresinde koyu gri özlü; ince katkılı hamurlu; koyu gri renkli dış yüzeyi açkılı maldan tek tük çanak çömlek parçası bulunmuştur. Dar ağızlı çömlek gibi biçimlerin var olduğu anlaşılmaktadır. Kil: Koyu kahveden siyaha kadar değişen renkte; iyi pişirilmiş insan ve hayvan heykelcikleri Neolitik Çağ'ın çeşitli tabakalarında bulunmuştur. Bacakları uzatılmış; oturur pozisyonda insan heykelciklerinin yanısıra şematik; üçgen biçimli kil nesnelerin de insan figürleri olduğu kabul edilmektedir. Koç ve sığır gibi hayvan heykelcikleri de vardır. Az pişirilmiş ya da güneşte kurutulmuş kilden geometrik oyun taşları; olasılıkla damga (?) olarak işlev görmüş olduğu söylenen silindirler ele geçmiştir. Kilden önemli bir buluntu ise C tabakasında beyaz sıvalı duvarlı yapıda ele geçen büyük insan ayağı biçimli nesnedir. Yontma Taş: Yöredeki diğer Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ yerleşme yerlerindekilere benzeyen taş endüstrinin çeşitli örnekleri ortaya çıkarılmıştır. Hammadde olarak çakmaktaşı yoğun olarak kullanılmıştır. Sürtme Taş: Çakmaktaşı ve tebeşirden toplar; dipleri düz veya yassı; hafifçe içbükey kullanım yüzlü öğütme taşları; daha küçük boyutlu el değirmen taşları gibi tahıl (arpa/buğday) öğütülmesi ile ilgili taş nesneler ele geçmiştir. Havan elleri; açkılı yassı baltacıklar günlük hayatta kullanılan diğer alet ve avadanlıkları teşkil etmektedir. Kaba grenli taştan; tebeşirden; mermer ve kireçtaşından oyularak yapılmış; bazıları açkılanmış kaseler; taş kapların yoğun bir şekilde kullanılmış olduğunu belirlemektedir. Ayrıca tebeşirden veya yumuşak kireçtaşından yontularak yapılmış insan figürin parçaları da bulunmuştur. Çeşitli boy ve biçimdeki boncukların yanısıra yakın çevrede olmayan taşlardan yapımış boncukların varlığı Gritille'de yaşayan Neolitik Çağ insanlarının değiş tokuş sistemiyle ticaret yaptıklarını göstermektedir. Disk biçimli iki adet türkuvaz boncuk ile portakal renginde karnelian gerdançe yöreye yabancıdır. Taştan nazarlıklar da ele geçmiştir. Kemik/Boynuz: Kemikten bızlar; iğneler; nazarlık ve kazıyıcı bulunmuştur. İğnelerin içlerinde tek gözlü; yuvarlak kesitli; ince uzun gövdeli iğne tipi nadirdir. İnsan Kalıntıları: Gritille'de yaşayan halkın fiziksel özellikleri; sağlık sorunları hakkında bilgiler çok az sayıda gömünün ele geçmesinden dolayı yetersizdir. Ana toprağın içine açılmış oval biçimli bir çukurun içinde küçük bir çocuğa ait iskelet ancak çok bozuk durumda ortaya çıkarılmıştır. Bir başka bireye ait iskelet ise yerleşme içinde bulunmuştur. Bu kadar az sayıda insan kalıntısı ile topluluğun ölü gömme adetleri konusunda bir şey söylemek olanaksızdır. Hayvan Kalıntıları: Kazıda toplanan hayvan kemikleri üzerinde yapılan çalışmalar henüz sonuçlanmamıştır. Ön araştırmalar; koyun; keçi; sığır ve belki de domuz gibi hayvanların sürüye alındığını ve bu hayvanların evcilleştirilmiş olduğunu göstermektedir. Hayvanların sürüye alınmasının çoğunlukla et ihtiyacını karşılamak amacıyla yapıldığı; süt; yün gibi yan ürünlerin ise ikinci ürün olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. Kemiklerdeki morfolojik değişimlere bakılarak evcilleştirilmenin olduğu kesindir. Gritille'nin evcilleştirilmiş hayvanlarının bahar; yaz ve sonbahar mevsimlerindeki protein ihtiyacını karşılamak için beslendiği; kış mevsiminde ise yabani hayvan sürülerinin göçerliğine bağlı olarak yoğun avcılık yapıldığı; sürüye alınmış hayvana dokunulmadığı tahmin edilmektedir. Koyun ve keçinin köylerde yaşayan Neolitik toplulukların en büyük protein kaynağı olduğu; analizler ve sayım sonucunda tüm kemiklerdeki oranlara bakılarak anlaşılmıştır. Hayvan kemiklerinin %80'i bu iki hayvana aittir. Koyun; keçiye göre daha fazla; buna karşılık sığır ve domuz daha az tüketilmiştir. Bunun yanısıra avcılığın da yoğun olduğu görülmektedir. Yabani koyun; yabani keçi; yabani sığırın yanısıra geyik; gazel; yabani tavşan; kirpi gibi hayvanlar da avlanmıştır. Köpek olasılıkla evcildir. Stein; yerleşmenin hemen Fırat Nehri kıyısında olmasına dikkat çekerek yerleşiklerin tatlı su midyesi; balık gibi canlıları da yediklerini ileri sürmektedir [Stein 1986a:42]. Bitki Kalıntıları: Neolitik tabakaların üst kısmında genelde kültüre alınmış Emmer buğdayı; mercimek bulunmakta; buna karşılık iki sıralı arpa ve diğer yabani tahıl kalıntılarına az rastlanmaktadır. Diğer: Neolitik Çağ tabakaları arasında son tabakada kase; gerdançe; küçük küre gibi nesnelerin alçıdan yapılmış örnekleri bulunmuştur. Ayrıca "beyaz kap" olarak adlandırılan alçıdan kap ele geçmiştir.
Kalıntılar:
Yorum ve tarihleme: Gritille Höyüğü'nün Neolitik Çağ tabakalarının kazısı; höyüğün biçimsel özelliğinden ve mimari kalıntılarının durumundan dolayı ancak oldukça dik bir alanda gerçekleştirilmiş; bundan dolayı verimli bir mimari ile karşılaşılamamasına yol açmıştır. Hayaz; Nevali Çori ve diğer Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ yerleşmeleri ile birlikte Güneydoğu Anadolu'nun bu çağını aydınlatabilecek bilgiler vermiştir. Kazı başkanları tüm buluntuları Çanak Çömleksiz Neolitik B (PPNB) Evresi içine koymaktadır. Kazıda tabakalardan toplanan kömürlerin 14C analizleri sonucunda; B tabakası için düzeltilmemiş olarak: MÖ 6.050±150; MÖ 6.150±80 C tabakası için düzeltilmemiş olarak: MÖ 6.290±240; MÖ 6.920±90 Dipteki evre için düzeltilmemiş olarak: MÖ 6.760±190 tarihleri alınmıştır.
Kaynak :
Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bozkurt

  Sivas Cer Atelyesi’nde 1939 - 1953 yılları arasında demiryolu araçlarının sadece bakım ve onarımları yapılır. Kuruluşundan tam 14 yıl sonr...