Bu Blogda Ara

14 Ekim 2019 Pazartesi

TÜRKLERDE “GÖKSEL DEFİN TÖRENİ”NİN İZLERİ













     

           TÜRKLERDE “GÖKSEL DEFİN TÖRENİ”NİN                                                                İZLERİ 




Öldükten sonra ruhun kuşlaşıp uçtuğuna dair inanışın izleri Orhun yazıtlarında mevcuttur. Mesela: Bilge Kağan Yazıtı / Güney Yüzü - [10] Türküme budunuma yigin anca kazganu birtim. Bunça kazganıp kangım kagan it yıl onunç ay altı otuzka uça bardı.


Bir yoğ töreninden bahseden İhe Aşete/Höl Asgat (724) Yazıtının taş üzerindeki rölyefinde yırtıcı bir kuş figürü vardır ve İhe Hüşötü/Küli Çor (723-725) ile Orhun Yazıtlarının (716-735) muhtelif yerlerinde ölenler için kergek boldı ifadesine rastlanır. Mesela: Köl Tigin Yazıtı / Kuzey Yüzü - [10] Köl Tigin yok erser, kop ölteçi ertigiz. İnim Köl Tigin kergek boldı. Yine Köl Tigin yazıtının 11. satırında yoğ töreni yapmak için geldikleri söylenen Kıtayn21 Tatabı budun olarak adlandırılan topluluk hakkında kaynaklarda ilginç bilgiler vardır. “Bunların âdetleri Mo-Holarınkine benzer. Ağaç mezarları vardır. (Mezarları ağaç üzerindedir.) Naaş üç yıl sonra yakılır. Bunlar harpten evvel, ilk ve sonbaharda atalarına ak at ve kara öküz kurban ederler” (Eberhard, 1996, s. 57). Bu bilgilerden; naaş üç yıl ağaçta kalıyorsa, eti kuşlar tarafından temizlenen kemiklerin üç yıl sonra yakıldığını çıkarabiliriz. Bununla birlikte Kaşgarlı Mahmut’un DLT’de Tat diye adlandırdığı kavmin Budist olduğunu biliyoruz:



Kaşgarlı’nın bu şiiri örnek gösterdiği us kuşunun hangi kuş olduğunu yine kendisinden öğreniyoruz. “us: kerkes kuşu. Şu parçada dahi gelmiştir” (Atalay, 2006, Cilt I, s. 36). Aynı eserde, kerkes ile ilgili olarak bazı inanışlar da göze çarpar: “Us üşgürse ölür” (Atalay, 2006, Cilt I, s. 228) yani “Kerkes, bir insanın yüzüne ıslık çalarsa, öterse ölüme işarettir.” DLT eserini basıma hazırlayan Besim Atalay aynı satırlarda “Bu söz ve itikat kuşkusuz eski Türk dininden bir bakiyedir.” der. Aynı eserin başka bir yerinde, Kaşgarlı örnek olarak verdiği bir şiirde “Üs es körüp yüksek kalık kodı çakar / Bilge kişi öğüt berip tawrak ukar” (Atalay, 2006, Cilt III, s. 46) yani “Kerkes leş görüp yüksek havadan aşağı iner / Bilge kişi öğüt verip çabuk anlar” demektedir. Us22 yani kerkes kuşu ile ilgili inanışlardan biri de bu kuşun barak23 adı verilen uzun tüylü bir köpek türüyle öz kardeş sayılmasıdır. “Türklerin inancına göre, kerkes kuşu kocayınca iki yumurta yumurtlarmış, bunların üzerine otururmuş, yumurtanın birisinden barak çıkarmış. Bu, köpeklerin en çok koşanı, en iyi avlayanı olurmuş. Öbür yumurtadan da bir yavru çıkarmış, bu son yavrusu olurmuş” (Atalay, 2006, Cilt I, s. 377). Köpek (Kurt) ve etçil kuşun birlikte anılması çok eski zamanlardan günümüze ulaşmış görünüyor. Günümüzde kötü anlamda kullanılan kurda kuşa yem olmak deyiminde de gördüğümüz kurt-kuş birlikteliği, Kaşgarlı’nın eserinde yukarıdaki örnek şiirdeki gibi us böri biçiminde kendini gösteriyor. DLT’de bu birlikteliğe başka bir atasözünde daha rastlıyoruz. “Börining ortak, kuzgunung yıgaç

2 yorum:

Bozkurt

  Sivas Cer Atelyesi’nde 1939 - 1953 yılları arasında demiryolu araçlarının sadece bakım ve onarımları yapılır. Kuruluşundan tam 14 yıl sonr...