Bu Blogda Ara

24 Eylül 2020 Perşembe

Göktürklerde “karga” kutsal bir kuş – totem olmuştur.

 






Karga, sonsuz ve derin düşüncenin işareti, ömür ve ölümün arasındaki ara bağlantıdır-
Neden Kazaklar en yakın insanlarına “karğam”, “karğacım” diye hitap ederler?
Kazak bozkırlarında kargadan da başka güzel kuşlar bulunur. Ancak, sözlü ifadelerde “karğam”, “karğacım” diye başka kuş adları ile adlandırılmış kavramlara rastlanmamaktadır.
Bunun sebebi nedir?
Göktürklerde “karga” kutsal bir kuş – totem olmuştur. Karga güzelliğin işareti değil, sonsuzluğun, tokluğun, derin düşünceliliğin sembolü haline gelmiştir. Kazaklar bir kişiye darıldıklarında bir birine “bizim de elimize karga seslenir” yani bizi de Tanrı bağışlar veya elimize kut gelir diye, içlerinden sitem etmişlerdir.
Genel olarak, karganın Türk halklarından, özellikle Kazak halkının dünya görüşüne yakın kuşlardan biri olduğu bilinmektedir. Sadece Kazak halkında karga ile ilgili birçok deyimle karşılaşabiliriz.
Kut kavramı ile ilişkili olan kuşun kurtarıcı karga olduğunu Türk-Moğol ve Proto-Türklerin sözlü edebiyatı ürünlerinden görülmektedir: Oyratlardaki “Jangar’ı kurtaran karga”; “Mancur Kağan’ı ölümden kurtaran karga”; “Vusunların kralı Kunmo’yı kurtaran karga” v.s.
Kuzey Amerika’daki Tlinkit, Atapaks kabilelerinde “el” kelimesinin bir anlamı “kargaymış”. Onlar tıpkı Paleoasya (Amur) kabileleri gibi, kargayı aydınlığı ve suyu, toprağı, ateşi ve diğer iyilikleri yaratan bir güç, tüm iyiliklerin alameti olan kutsallık olarak düşünmüşlerdir. Onların dünya görüşünde karga alp bir kuş olarak bilinmiştir. İtelmenler kargayı kut ile karşılaştırsa, Kızılderililer kabileleri kargayı halk ile özdeştirmişlerdir. Halkın olduğu yerde hayat, kut-bereket, malmülk ve yaşam vardır.
Resimde Saka devrine ait rituel şamdan görülmektedir.
Şamdanın ortasında kurbana sunulmuş dağ keçisi, iki yanında ağızları geniş şekilde açmış olan iki börü (kurt), onların yanında iki karga, etraflarında ise on altı pars (leopar) tasvir edilmiştir. Bu şamdan İmangali Tasmagambetov’in “At Calındağı Örkeniyet” adlı kitabında bulunmaktadır. Bu kitapta “karga, sonsuz ve derin düşüncenin işareti, ömür ve ölümün arasındaki ara bağlantıdır” şeklinde kurban tabağındaki karga tasvirine tanımlama yapılmıştır.
Kaynak:
ESKİ TÜRK DÜNYA GÖRÜŞÜNDEKİ “KUT” VE “KARGA” KAVRAMLARI
Nurbolat BOGENBAYEV- Aydın CALMIRZA
Millî Folklor, 2014, Yıl 26, Sayı 103

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bozkurt

  Sivas Cer Atelyesi’nde 1939 - 1953 yılları arasında demiryolu araçlarının sadece bakım ve onarımları yapılır. Kuruluşundan tam 14 yıl sonr...